jump over navigation bar
Embassy Seal
AMERİKAN BÜYÜKELÇİLİĞİ(ANKARA TÜRKİYE)- Home flag graphic
Elçilik Haberleri
 
  Büyükelçi Konuşma Metinleri Büyükelçi ye Sorun Eski Büyükelçiler Konsolosluklar Basın Ofisi Etkinlikler İnsan Kaynakları Bize Ulaşın Tatil Günleri

BÜYÜKELÇİ JAMES F. JEFFREY' İN KONUŞMA METİNLERİ

ABD’nin 44. Başkanı Barack Obama
ABD ve Türkiye ekonomik krize karşı işbirliği içerisinde mücadele etmelidir

18 Ocak 2009

Amerika, Obama’nın Abraham Lincoln’un inciline el basıp, Amerika’nın 44. Başkanı olarak başkanlık yemini edeceği 20 Ocak’ta tarihi bir devir teslime imza atacak. Bu geçişin önemi en iyi şekilde Barack Obama’nın kendisi tarafından, seçim gecesi Chicago’da izah edildi:

“Eğer aranızda hâlâ ABD’nin her şeyin gerçekleşebileceği bir ülke olduğundan şüphe edenler varsa, günümüzde hâlâ urucularımızın hayallerinin geçerli olup olmadığını merak eden varsa, demokrasimizin gücünü sorgulayanlar varsa, bu gece onlar için bir cevap olacaktır.” Barack Obama aynı konuşmada yaklaşmakta olan sıkıntılara dikkat çekti ve “Biz bu gece kutlama yaparken bile, yarının getireceği sıkıntıların hayatımızın en büyük sıkıntıları olacağını biliyoruz… İki savaş, tehlikede bir gezegen, son yüzyılda yaşanan en büyük mali kriz” sözlerini kullandı. Karşılaştığımız sıkıntılar sadece Amerika’ya ait değil ve Amerika bu sıkıntıların üstesinden tek başına gelemez. Türkiye ve Amerika zaten küresel mali krize cevap vermek için birlikte çalışıyor. Kimse bu krizin ne kadar uzun süreceğini ve ne kadar şiddetli olacağını bilemiyor ama bizim ülkelerimiz ürünlerin ve kredilerin serbestçe akışını sağlayarak bu sıkıntıyla mücadele edecektir. Türkiye’nin ekonomisi göreve başladığım 2001 yılından bu yana bir hayli yol kat etti. Türkiye şu anda Avrupa Birliği üyeliği yolunda ve dünyanın en büyük 20 ülkesinden biri. IMF programını başarılı bir şekilde tamamladı, yabancı yatırımlarla milyarlarca dolar çekti ve gelişmekte olan ekonomiler içindeki en güçlü bankacılık sistemlerinden birini yaratan bankacılık reformunu da içeren önemli yapısal reformlara imza attı. Bu dinamizm ve reformlara bağlı kalma kararlılığı, Türkiye’yi ABD’li işletmeler ve yatırımcılar için oldukça çekici bir ülke haline getiriyor. ABD-Türkiye ticareti 2008’de 16,2 milyar dolarlık hacimle hâlâ çok iddialı değil ama büyüyor. Hükümetim Türkiye’deki iş fırsatlarını değerlendirmeleri yönünde şirketleri destekliyor. Çok fazla iş fırsatının olduğu sektörlerden biri enerji. Birçok ABD’li şirketin Türkiye’de enerji alanında başarılı yatırımları var ve bu şirketler Türkiye’nin artan enerji ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunuyor. Elektrik üretimi alanındaki yatırımlara ek olarak, ABD’li şirketler petrol arama aktivitelerinde de yer alıyor. Toreador Karadeniz’deki petrol arama aktiviteleri yürütüyor. Exxon Mobil ise geçtiğimiz günlerde aynı alanda petrol arama çalışmaları yapmak için TPAO ile bir anlaşma imzaladı. Daha fazlasını yapmanın yollarını arıyoruz. ABD; enerji güvenliği konusundaki gücünü artırmak e yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanarak enerji kaynaklarını çeşitlendirmek suretiyle ülkenin enerji ihtiyaçlarını karşılamak sürecinde Türkiye’ye destek olmaya kararlı. Özellikle içinde bulunduğumuz küresel fi nansal kriz döneminde Türkiye’nin enerji projelerini desteklemek için daha etkili ve verimli üretici fi nansman mekanizmaları oluşturmak istiyoruz.

ABD İhracat ve İthalat Bankası Türkiye’deki projeler için 1,6 milyar dolarlık fi nansman desteği sağladı ve Denizaşırı Özel Yatırım Ortaklığı 500 milyon dolar değerindeki projeye destek oldu. ABD’li şirketler Türkiye’de iş yapma konusunda oldukça istekli. Türkiye’deki Türk Amerikan Şirketler Derneği’nin yaptığı ankete katılan ABD’li şirketlerin yüzde 76’sı şirketlerinin Türkiye’de yatırım yapma konusunda aldıkları ilk kararın doğru bir karar olduğunu söyledi. Yüzde 73’ü diğer şirketlere Türkiye’de yatırım yapmalarını tavsiye edeceklerini söyledi. Yüzde 67’siyse Türkiye’de daha fazla yatırım yapacaklarını dile getirdi. Bütün bu rakamlar Türk işçisi ve Türk ekonomisine dair güçlü bir güvenoyunun verildiğini gösteriyor. Yine de ABD’li şirketlerin endişe ettiği bazı konular da var ve ben bunların aslında Türkiye’deki yabancı yatırımcıların genel kaygılarını yansıttığına inanıyorum. Sık sık dile getirilen sıkıntılar arasında vergi sistemi ve uyumluluk sorunları ve özellikle de fi kri mülkiyet hakları konusunda yasal sistemdeki yetersizlik ve güven eksikliği var. Türkiye 2008’de bazı önemli vergi ve fi kri mülkiyet hakları reformlarını geçirdi ama daha yapılması gereken çok şey var. Barack Obama değişimi kampanyasının ana unsure yapsa da Amerika’nın serbest piyasa anlayışına olan inancını şu sözlerle dile getirdi: “Serbest piyasaların yarattığı zenginliğin üzerine bir şeyler katmamız gerekiyor ve elde edilen faydaları daha adilane bir şekilde paylaşmalıyız. Ticaret bizim büyümemiz ve küresel gelişimimizin en temel unsure olageldi. Fakat eğer [bu sistem] çoğunluğu değil azınlığı destekliyorsa büyümeyi sürdürülebilir kılmamız mümkün olmayacaktır.” Amerika’nın Türkiye ile olan uzun süreli ekonomik ortaklık bağının devam edeceğinden eminim.

* Businessweek Türkiye adlı dergide 18 Ocak 2009 tarihinde yayınlasmıştır.

Başa dön ^

Sayfa Araçları:

Printer_icon.gif Yazıcıya Gönder



 

    Bu site Amerikan Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenmiştir. Site dışına verilen bağlantıları ve bunların gizlilik haklarını kapsamaz.
    Bağlantı verilen diğer Internet sitelerinde belirtilen görüşlerin onaylandığı veya kabul edildiği şekilde yorumlanmamalıdır.


AMERİKAN BÜYÜKELÇİLİĞİ